NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
ابْنُ
كَثِيرٍ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ أَبِي
إِسْحَقَ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
مَيْمُونٍ
قَالَ قَالَ
عُمَرُ بْنُ
الْخَطَّابِ
كَانَ أَهْلُ
الْجَاهِلِيَّةِ
لَا يُفِيضُونَ
حَتَّى
يَرَوْا
الشَّمْسَ
عَلَى
ثَبِيرٍ
فَخَالَفَهُمْ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَدَفَعَ قَبْلَ
طُلُوعِ
الشَّمْسِ
Ömer b. el-Hattâb'dan; demiştir
ki:
Câhiliyye döneminin
halkı Sebir (dağı) üzerine güneşin doğduğunu görünceye kadar (Müzdelife'den)
dağılmazlardı. Nebi (S.A.V.) onlara muhalefet ederek güneş doğmadan önce
(Minâ'dan) hareket etti.
İzah:
Buhârî, hac, menâkıbul-ensâr;
Tirmizî, hac; Nesâî, menâsik; İbn Mâce, menâsik; Ahmed b. Hanbel, I, 29, 39.
Resûl-i Ekrem (S.A.V.)
Allah'ın; "Ey iman edenler, mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost
edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?"[Nisâ
144] emrine sarılarak kâfirlere ait belirgin bir özellik taşıyan meselelerde ve
genellikle dinî bir karakter arz eden hususlarda onlara benzemekten son derece
sakınmış ve; "sizler karış-karış, adım, adım, sizden önceki toplumların yolunu
izleyeceksiniz (Onlar bâtıl inançlarından ilham alacak bu inançlarından kaynaklanan
faiz müessesesi gibi sosyal durumlan ve ahlâk dışı yaşayışları ölçü
edineceksiniz). Hatta onlar (insanın giremeyeceği küçük) bir keler deliğine
girecek olsalar, bunların ardından gideceksiniz."[Mansûr Ali Nâsıf,
et-Tâc, I, 43.] buyurarak ümmetini de sözü geçen hususlarda kâfirlere
benzemekten şiddetle sakıridirmıştır. Bu İslâmî esasın gereği olarak Nebi
(S.A.V.) Müzdelife'den güneş doğmadan önce Minâ'ya hareket etmek suretiyle câhiliyye
döneminin müşriklerine muhalefet etmiştir.